8 Mart, dünya genelinde kadınların mücadelelerinin ve başarılarının kutlandığı bir gün olarak bilinirken, bu yıl Gazze'deki acı verici durum nedeniyle bu özel gün daha fazla anlama büründü. Gazze'de yaşanan çatışmalar sonucunda 12 bin kadının hayatını kaybetmesi, uluslararası alanda yankı uyandırdı. Bu trajik kayıpların ardından, Hamas, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde güçlü bir mesaj iletti. Örgüt, Gazze'deki kadınların maruz kaldığı şiddet ve ayrımcılığı protesto ederken, bu duruma son verilmesi çağrısında bulundu.
Gazze, son yıllarda yaşanan çatışmalar ve insani krizler ile anılan bir bölge haline geldi. Özellikle 2023 yılında patlak veren çatışmalar, kadının toplumsal yaşamda üstlendiği rolü de olumsuz bir şekilde etkiledi. Kadınlar, hem savaşın getirdiği yıkım hem de toplumsal cinsiyet eşitsizliği nedeniyle zor koşullar altında yaşam mücadelesi veriyor. Son veriler, Gazze'de silahlı çatışmalar ve bombardımanlar sonrasında 12 bin kadının hayatını kaybettiğini ortaya koydu. Bu rakam, sadece bir istatistik olmaktan öte, bölgede kadınların yaşadığı derin acıyı ve kaybı simgeliyor.
Çatışmaların yarattığı onları direkt olarak etkileyen olaylar, ailelerinin geçim kaynağı olan kadınların hem yaşam hem de istihdam koşullarını tehdit ediyor. Hükümet politikaları ve dış tehditler, bu kadınların sağlıklı bir yaşam sürebilmeleri adına ciddi engeller oluştururken, savaşın getirdiği travmalar yalnızca yaşam kaybıyla sınırlı kalmıyor. Kadınlar, çatışmaların yanı sıra psikolojik ve fiziksel şiddetle de yüzleşmek zorunda kalıyor. Tam da bu noktada, Hamas’ın 8 Mart’a özel mesajı daha anlamlı hale geliyor.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle yayımlanan açıklamada, Hamas, Gazze’deki kadınların cesaret ve direnişlerinin altını çizdi. Yapılan açıklamada, "Kadınlarımız, bu toprakların gerçek savunucularıdır. Onlar, sadece ailelerinin değil, toplumun da omuzlarındaki yükü taşımaktadır." ifadeleri kullanıldı. Hamas, kadınların her alanda daha fazla yer alması gerektiğini belirterek, uluslararası toplumu Gazze'ye yönelik saldırılara dikkat çekmeye davet etti. Açıklama, aynı zamanda dünya kadınlarının dayanışma içinde olması gerektiği mesajını da içeriyordu.
Hamas’ın bu mesajı, sadece Gazze’deki kadınlarla sınırlı kalmadan, tüm dünyada kadınların yaşadığı zorlukları da gündeme getirdi. Dünya genelinde pek çok kadın, adalet, eşitlik ve özgürlük için mücadele ederken, Gazze’deki kadınların yaşadığı acıların dile getirilmesi, bu mücadelenin evrenselliğini vurguladı. Örgüt, kadın mücadelesinin sadece bir günle sınırlı kalmaması gerektiğini, her gün bu mücadelenin sürdürülmesi gerektiğini ifade etti. Savaş ve çatışmaların ortasında, kadınların direnişi ve dayanışması, daha iyi bir geleceğin umudu olarak tanımlanıyor.
Tüm bu acıların ve zorlukların gölgesinde, Gazze’de kadınların sadece sayılarıyla değil, yaşadıkları dramlarla da anılması gerektiği gerçeği gözler önüne seriliyor. Bu 8 Mart, sadece kutlama değil, aynı zamanda birer hafızayı yeniden inşa etme, yaşananları unutmama ve bu mücadeleyi daha da büyütme sözü olarak algılanmalı. Gazze'deki kadınlar, bu dünya kadınlar gününde yaşadıkları kayıplara rağmen, umut ve dayanışma içinde daha güzel bir gelecek için mücadele etmeye devam ediyor.
Son olarak, Gazze'deki kadınların yaşadığı zorlukları anlamak, onlara destek olmak ve uluslararası alanda bu konuda farkındalık yaratmak, yalnızca güncel bir sorumluluk değil, insani bir gerekliliktir. Kadınların hakları için verilen mücadele, yalnızca bir bölgeyle sınırlı kalmamalı; dünya genelinde, her kadının sesi duyulmalı ve hakları savunulmalıdır. Bu nedenle, Gazze’de yaşananlar, tüm kadınların mücadelesinin bir parçası olarak ele alınmalı ve bu konuda kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekmektedir.