65 yaşındaki Ayşe Teyze, yıllar boyunca hayalini kurduğu okuma yazma öğrenme yolculuğuna başladı. Çocukluğu boyunca ailesinin onu okutmadığı için okuma yazma öğrenemeyen Ayşe Teyze, hayatında yeni bir sayfa açmak istemesiyle birlikte bu alandaki eksikliğini kapatmaya karar verdi. Yaşanmışlıkları ve zorluklarıyla dolu bir hayat hikayesi olan Ayşe Teyze’nin cesareti, çevresindekilere de ilham veriyor.
Ayşe Teyze, çocukluğunun büyük bir bölümünü kırsal bir köyde geçirdi. Eğitim olanaklarının kısıtlı olduğu bu dönemde, ailesi tarafından okula gönderilmedi. O dönemde köydeki birçok aile, kız çocuklarının eğitilmesine yeterince önem vermiyordu. Bu sebeple Ayşe Teyze, çocukluğunda okul sıralarını hiç göremedi. İlerleyen yaşlarıyla birlikte, eğitim hakkını kaybetmenin ağırlığı yüreğinde derin bir yara açtı.
Bu durum, Ayşe Teyze’nin hayatını oldukça etkiledi. Okuma yazma bilmemesi, günlük yaşamında sürekli zorluklar yaşamasına neden oldu. Dükkanlardan alışveriş yaparken fiyat etiketlerini okuyamamak, resmi evraklarla ilgili sıkıntılar yaşamak ya da sadece bir gazete okumak isteyip buna ulaşamamak onu derinden yaraladı. Ancak, zamanla bu zor durumların ona bir motivasyon kaynağı olması gerektiğini fark etti. Yaşının ilerlemesiyle birlikte, bildiklerinin ve deneyimlerinin bir başkalarına aktarılması gerektiği düşüncesi, onu cesur bir karar almaya sürükledi.
Ayşe Teyze, okuma yazma öğrenmeye karar verdikten sonra, yerel bir halk eğitim merkezine başvurdu. İlk günkü heyecanı gözlerinden okunuyordu. 65 yaşında bir kadının, sabahın erken saatlerinde elinde defter, kalemle kursa gitmesi, hem kendisi hem de çevresi adına umut verici bir tablo oluşturuyordu. Kursun öğretmeni, Ayşe Teyze'nin azmini ve kararlılığını görünce ona özel bir ilgi göstermeye başladı.
Halk eğitim merkezindeki diğer katılımcılar da Ayşe Teyze’ye destek olmaya başladılar. Birbirleriyle kaynaşırken, ders esnasında gülümsemeleri ve destek sesleriyle dolup taşıyorlardı. Her harf, her kelime Ayşe Teyze için yeni bir kapı aralıyordu. İlk olarak basit kelimeleri öğrendiğinde yaşadığı mutluluğu tarif etmekte zorlandı. Ailesinin ve arkadaşlarının onun bu yolculuğunu desteklemesi, onun için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Ayşe Teyze, sadece okumayı ve yazmayı öğrenmekle kalmayıp, aynı zamanda kendisine olan güvenini yeniden kazandı. Kurs sona ermeden önce, dergiler ve gazeteler okumaya bile başladı. Okudukça gözlerindeki ışıltı ve heyecan daha da belirginleşiyor, çevresindekilere de ilham oluyordu. 65 yaşında, hayatını değiştirmek için attığı bu adım, gençlere ve yaşıtlarına umut ve cesaret vererek, “Asla geç değildir” mesajını sunuyordu.
Ayşe Teyze’nin hikayesi, sadece okuma yazma öğrenmekle kalmayıp, tüm toplumda eğitim hakkının önemini de bir kez daha hatırlatıyor. Eğitim, her yaşta insana yalnızca bilgi katmakla kalmaz, aynı zamanda yaşam kalitesini yükseltir. Ayşe Teyze gibi pek çok insan, hayatları boyunca öğrenmeye devam etmenin ve yeni beceriler edinmenin asla geç olmadığını göstermektedir.
Ayşe Teyze, öğrenme sürecinde yaşadığı zorlukları ve bu zorlukların üstesinden gelme azmini, çevresindeki insanlardan aldığı destekle birleştirerek, kendi hikayesinin kahramanı oldu. Şimdi, daha fazla insana ilham vermek için, öğrendiği her şeyi paylaşarak başka insanlara da ışık tutmayı hedefliyor. Eğitime olan tutkusu, her yaştan birey için bir örnek teşkil ediyor.
Son olarak, Ayşe Teyze’nin bu yolculuğu, okumanın ve eğitimin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Kendi hikayesini yazmaya devam eden Ayşe Teyze, herkese "Asla geç değildir" mesajını iletmeye hazır. Okuma yazma kursunun bitişiyle birlikte, hayatının yeni bir sayfasını açan Ayşe Teyze, öğrendiği kelimelerle yeni hayaller kuruyor ve onlara ulaşmak için azimle ilerliyor.