Türkiye'nin güney sınırında devam eden Suriye iç savaşı, uluslararası arenada önemli gelişmelere sahne olmaya devam ediyor. Bu çerçevede, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad ile olan sıkı ilişkisi dikkat çekiyor. Putin, Esad'ı ülkesine teslim etmemek için elinden geleni yaparken, bu durum Suriye'nin geleceği ile ilgili pek çok soruyu da beraberinde getiriyor. Suriye'deki gelişmelerin ve Rusya'nın stratejik planlarının perde arkasında neler olduğunu anlamak için detaylı bir bakış açısı sağlamak gerekiyor.
Putin ve Esad arasındaki ilişki, yalnızca iki lider arasındaki dostluktan öte, karşılıklı stratejik çıkarların bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Suriye, uzun yıllar boyunca Ortadoğu'daki jeopolitik dengelerin kilit noktalarından biri oldu. Bu nedenle, Esad’ın iktidarını sürdürmesi, Rusya'nın bölgedeki etkisini artırmak için kritik bir öneme sahip. 2015 yılında Rusya'nın Suriye'ye askeri müdahalesi, Esad rejimini desteklemek ve huzursuz bir bölgeyi kontrol etmek amacıyla gerçekleştirildi. Bu dönemde Rusya, Suriye'deki hava saldırılarıyla Esad'a önemli bir üstünlük sağladı ve Batı'nın müdahalesini de etkisiz kıldı.
Esad, uzun yıllardır devam eden iç savaş sırasında Rusya'nın en büyük müttefiki haline geldi. Rusya, Suriye'nin Hmeymim Üssü'nde kalıcı bir askeri varlık oluşturarak, hem Esad rejimini destekliyor hem de bölgedeki stratejik çıkarlarını koruyor. Ayrıca, Suriye'nin enerji kaynakları ve doğal gaz hatları üzerindeki kontrol, Rusya için hayati bir öneme sahip. Suriye toprakları, geniş enerji rezervleri ve boru hatları ile dolu, bu durum da Rusya'nın bölgedeki etkisini artırıyor.
Suriye'deki savaşın gidişatı da Putin'in Esad'a olan desteğini şekillendiriyor. Son dönemde, Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'nin müdahale tehditleri ve YPG/PYD gibi Kürt grupların varlığı, Esad’ın kontrol altında tutamadığı bölgeleri oluşturuyor. Bu durum, Rusya'nın Suriye'deki askeri varlığını artırmasını gerektiriyor. Rusya, Esad'ı hiçbir koşulda terk etmeyeceğini ve onun iktidarının devamını sağlamak için her türlü adımı atacağını net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu durum, bölgedeki güç dengelerinde önemli değişikliklere yol açabilir.
Despot bir yönetim olarak Esad, iç savaş sırasında ortaya çıkan ve büyüyen insan hakları ihlalleriyle de sürekli gündemde. Batı ülkeleri ve uluslararası insan hakları kuruluşları, Esad yönetimini sert bir şekilde kınarken, Putin'in desteği bu eleştirileri etkisiz hale getiriyor. Rusya, Suriye'deki insan hakları ihlalleri konusunda daima Esad'ın yanında yer alarak, onu savunmaya devam ediyor. Bu da, Esad’ın iktidarını sürdürme çabalarını daha da güçlendiriyor.
Sonuç olarak, Putin’in Esad'a olan desteği, Suriye’nin geleceği açısından oldukça kritik. Her iki lider de birbirine bağımlı bir pozisyonda bulunuyor. Söz konusu ilişki, sadece Suriye için değil, aynı zamanda bölgedeki diğer ülkeler için de önemli sonuçlar doğurmayı vaat ediyor. Suriye’deki iç savaşın sona ermesi ve kalıcı bir barışın sağlanması için atılacak adımlar, Rusya’nın Esad üzerindeki etkisi kadar, uluslararası aktörlerin bu duruma müdahalesiyle de şekillenecektir. Önümüzdeki dönemde, Putin ve Esad arasındaki bu güç birliği, Suriye'nin kaderini belirlemeye devam edecektir. Özellikle, batı ülkelerinin yeni müdahale senaryoları ve Türkiye'nin etkisinin artması, bu durumu daha da karmaşık hale getiriyor.