Son günlerde Türkiye'nin pek çok bölgesinde etkili olan dondurucu soğuk hava dalgası, özellikle kayısı üreticilerini derinden etkiledi. Kayısı, sıcak iklimi seven bir meyve türü olarak biliniyor ve bu meyvenin büyüme süreci, belirli sıcaklık aralıklarına bağlı. Ancak, düşük sıcaklıkların meydana gelmesi, hem ağaçların hem de meyvelerin sağlığını tehdit ediyor. Üreticiler, bu durumun sonuçlarını en kısa sürede görmek için harekete geçti. Bu yazıda, dondurucu soğukun kayısı üzerindeki etkilerinden, üreticilerin alabileceği önlemlerden ve gelecekteki kayısı hasadı için öngörülerden bahsedeceğiz.
Kayısı ağaçlarının, özellikle Mart ve Nisan aylarında çiçek açtıkları biliniyor. Bu dönem, kayısı üretimi için kritik öneme sahip. Dondurucu soğuk hava, bu süreçte çiçeklerin donmasına neden olarak meyve tutumunu olumsuz etkileyebilir. Geçtiğimiz günlerde yapılan hava tahminleri, Türkiye'nin güneydoğu bölgelerinde -2°C'ye kadar düşen sıcaklıklar tespit etti. Bu sıcaklık, kayısı ağaçlarının sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Üreticilerin endişeleri, hasat dönemine yaklaşırken giderek artıyor. Üreticiler, eğer bu soğuk hava dalgası devam ederse, kayısı ağaçlarının çiçeklerinin açmadığını, ayrıca meyve veriminin düştüğünü görebilirler. Böyle bir durum, hem gelir kaybına neden olabilir hem de kayısı fiyatlarının artmasına yol açabilir.
Dondurucu soğukların kayısı ağaçlarına verdiği zararı azaltmak için üreticilerin bazı önlemler alması mümkün. İlk olarak, sulama işlemlerinin düzenli olarak yapılması öneriliyor. Sulama, toprağın ısısını artırarak ağaçların donma riskini azaltabilir. Ayrıca, üreticilerin ağaçlarının çevresinde koruyucu örtüler kullanmaları, rüzgar kırıcılar oluşturmaları da öneriler arasında. Bununla birlikte, don olaylarının sık yaşandığı yıllarda erken alınan önlemler ve uygulanan teknikler, kayısı verimliliğini büyük ölçüde artırabilir.
Öte yandan, kayısı üreticilerinin bir araya gelerek dayanışma içinde hareket etmeleri de büyük önem taşıyor. Bu zorlu koşullarda, bölgesel destek ve bilgi paylaşımı, üreticilerin bu durumu en az zararla atlatmalarına yardımcı olabilir. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın, bu tür olaylar için özel destek programları geliştirmesi de bekleniyor. Geçmişte benzer durumlarla karşılaşan üreticilerin deneyimlerinden faydalanmak, sorunların daha etkili bir şekilde çözülmesine olanak tanıyabilir.
Uzmanlar, her ne kadar dondurucu soğukların kayısı üretimini tehdit etse de, doğru stratejiler ve önlemlerle bu durumun üstesinden gelinebileceğine inanıyor. Ancak, doğal olayların tarım üzerindeki etkileri her zaman öngörülemez. Bu nedenle, üreticilerin çevresel değişimlere karşı daha hazırlıklı olması ve adaptasyon süreçlerini hızlandırması öneriliyor. Gelecek aylarda, Türkiye'deki kayısı rekoltesinin durumu daha netlik kazanacak. Fakat, bu süreçte üreticilerin hakları ve beklentileri de göz önünde bulundurulmalı; devletin, bu konuda destekleyici adımlar atması kaçınılmaz.”