35 yaşındaki Selin Yılmaz, 2 yıl önce memesinde hissettiği bir kitleyle birlikte sağlığına dair bir kabusun başlangıcını yaşadı. Başlangıçta basit bir kontrol için doktoruna gittiği gün, farkında olmadan "sessiz bir katil" ile tanıştığını bilmiyordu. Mamografi ve ultrason sonuçlarının ardından kendisine verilen kanser teşhisi, tüm yaşamını altüst etti. Selin, şimdi kanserle olan bu zorlu mücadelesinin detaylarını ve bu süreçte yaşadığı duygusal yolculuğu paylaşıyor.
Selin, memesinde meydana gelen küçük bir kitleyi ilk başta dikkate almadı. "Herkeste böyle şeyler olur, yaşımdan dolayı çok da önemsememem gereken bir durum" diyordu. Ancak zaman geçtikçe kitle büyüdü ve Selin, üzülerek de olsa, bir doktora gitmeyi seçmek zorunda kaldı. Çeşitli testler ve taramalar ardından kendisine meme kanseri teşhisi kondu. “Hastalığın bu kadar yayılacağını düşünmemiştim, ama ne yazık ki vücudumda tümörler bulunuyordu” şeklinde bir açıklama yaptı. Selin, teşhis koyulduğunda kanserin detaylarını ve yayılma sürecini öğrendiğinde, bu hastalık ile ilgili her şeyi araştırmaya başladı. Onun bu araştırmaları, hem kendisini hem de benzer durumda olan diğer kadınları bilgilendirmek adına büyük bir adım oldu.
Kanser tedavisinin başlamasıyla birlikte Selin, hem fiziksel hem de duygusal olarak büyük bir değişim yaşadı. Kemoterapi süreci, hem bedenini hem de ruhunu zayıf düşürdü. Ancak bu dönemde, ailesinin ve arkadaşlarının desteği sağ olsun, pes etmeyi düşünmedi. Selin, “Hastalıklar bizi yıpratsa da, hayatta kalmak için savaşmak zorundayız. Kendime söz verdim; bu savaşı kazanacağım” dedi.
Bununla birlikte, Selin’e göre, genç yaşta kanser teşhisi alanlar için toplumsal bir farkındalık yaratmanın son derece önemli olduğunu vurguladı. “Kendimiz ve sevdiklerimiz için düzenli kontroller yaptırmalıyız. Kanser, ne yazık ki genç yaştakilere de saldırıyor. Daha bilinçli olmalıyız” diye ekledi. Selin, kendi hikayesini paylaşarak diğer kadınları bu konuda daha dikkatli olmaları için cesaretlendirmeyi sürdürüyor. Çünkü kanser, her ne kadar korkutucu bir kelime olsa da, tedavi süreci ve bilinçlenme ile mücadele edilebilecek bir hastalık.
Selin, sağlık branşındaki uzmanlarla yaptığı görüşmelerde de kanserin yayılma sebeplerine dair yeni bilgiler edindi. Alkol tüketimi, aşırı kilo, sağlıksız beslenme ve hareketsizlik gibi faktörlerin kanser riskini yükselttiğine değindi. “Hepimiz çok işimiz olduğunu düşünüyoruz, ama sağlığımız en değerli varlığımız” ifadesini kullandı. Ayrıca, düzenli egzersizin ve sağlıklı beslenmenin önemine dikkat çekti. Bu süreçte, blog yazıları yazarak kanser hakkında bilgi paylaşmaya başladı ve sosyal medya aracılığıyla diğer insanları bilgilendirdi.
Hikayesini ve deneyimlerini paylaşarak farkındalık yaratmaya çalışan Selin, “Ben bu savaşı kazanmayı hedefliyorum, ancak bunu yalnızca ben değil; her kadın kazanabilir. Unutmayın, bazı savaşlar görünmeyen düşmanlarla! Sık sık kontrol yaptırmak, bu düşmanla yüzleşmek için en iyi yol” diyerek, okurlarına bir mesaj gönderdi.
Son olarak, genç yaşta kanserle karşılaşmanın bir ceza olmadığını, bunun yerine hayatı daha da anlamlı kılacak bir ders olduğunu düşündüğünü belirten Selin, hayatta kalmanın önemine dikkat çekiyor. “Mücadele, hayattır” diyerek aslında herkes için bir umut ışığı olmayı hedefliyor. Selin’in cesareti ve hikayesi, kanserle mücadelede yalnız olmadığımızı hatırlatıyor ve genç kadınları bu yolculukta cesur olmaya teşvik ediyor.